• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/mustafa.mengur
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905325785139
  • https://www.instagram.com/maras.ok46/
  • https://www.youtube.com/channel/UCQVwGLmI9UTomcVWGCBRJyQ
                                                                   





PAYİTAHTIN SON NEFERLERİ Kendi Kendini Kurtaran Tek Şehir MARAŞ



Maraşlım…
Bir hamaset destanı nakşedildi bağrına,
Yurdumun aslanları öldü iman uğruna,
Ruhlarda bayraklaşan Allah için savaştır,
Bu şehitler diyarı, işte bu yer, MARAŞTIR…

 

 Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru müttefiklerin yenilmesi üzerine, Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918′de Mondros Mütarekesini imzaladı. Bu anlaşmaya göre, Anadolu’nun birçok yeri gibi Maraş da işgal altına girdi. Maraş önce, İngiliz kuvvetleri tarafından 23 Şubat 1919’da işgal edildi. Ancak sekiz buçuk ay süren İngiliz İşgali sırasında, işgal kuvvetleri arasında Cezayirli, Tunuslu ve Hintli Müslüman askerlerin bulunmasından dolayı önemli sayılabilecek bir olay cereyan etmedi. Şehirdeki İngiliz işgali 29 Ekim 1919 tarihinde sona erdi. Maraş, bu defa da Fransız işgaline girdi. Fransız askerlerinin şehre giriş yapmaları Ermenilerin büyük coşkusuyla karşılanmıştı. Bu durum Maraş halkını oldukça rahatsız etmişti. 

 

Sütçü İmam Olayı

                 Fransız işgalinin başladığı ikinci gün (31 Ekim 1919), Fransız ve Ermeni askerleri birlik olup devriye geziyorlardı ve çevrede gördükleri Türklere olmadık hakaretlerde ve tacizlerde bulunuyorlardı.
Bir grup Fransız-Ermeni askeri, ikindi vakti Uzunoluk Caddesi’nden kışlaya dönerken, karşılarına tarihi Uzunoluk Hamamı’ndan 2 çarşaflı Türk kadını çıkar. Askerler kadınlara yaklaşarak “Burası Türklerin değildir. Burada artık bu şekilde gezemezsiniz” diyerek sarkıntılık yapmaya başlar ve kadınların peçelerini açmaya kalkışırlar. Olay yerine ilk yetişen Çakmakçı Sait isimli genç, Fransız askerleri tarafından ağır yaralanır. Tam o esnada hamamın karşısında sütçü dükkânı bulunan Sütçü İmam, tabancasını çekerek, “Durun bre densizler. Yaptıklarınız yetti artık. Bugün namus günüdür.” deyip silahını ateşler. Bir işgalci askeri öldürür, ikisini de ağır biçimde yaralar. Sütçü İmam’ın bu hareketi, Maraşlının bu işgali kabullenmeyeceğinin, düşmanı geldiği gibi geri göndereceğinin sinyali gibidir ve kurtuluşun müjdecisi olur.

 

Bayrak Hadisesi

 İşgalci güçler durmak bilmez ve şehirde adeta terör estirirler. 27 Kasım 1919 gecesi Ermenilerin ileri gelenlerinden Hırlakyan’ın evinde işgal komutanının şerefine bir balo tertiplenir. Baloda komutanın dansa davet ettiği genç Ermeni kızı “Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi esarette hissediyorum. Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece, sizinle dans edemem! ” diyerek teklifini reddeder. Bunun üzerine askerlerine derhal emir veren komutan kaledeki Türk Bayrağını indirtir. 28 Kasım l9l9 Cuma günü Maraş’ın kara sabahıdır. Yatağından kalkan Maraşlılar, asırlardan beridir kalelerinde dalgalanan şanlı bayraklarını göremezler. Bu olay ortalığı karıştırır. Bir milletin istiklaline son verilmesi anlamına gelen bayrağının indirilmesi karşısında Maraşlılar sessiz kalmaz ve cuma namazı vakti Ulu Cami’ye toplanırlar. Ezan okunduktan sonra, camide toplanan halk, “Bayraksız namaz kılınmaz!” diye bağırır. O esnada Cami İmamı Rıdvan Hoca: “Aziz cemaat, kalesinde düşman bayrağı dalgalanan bir millet hürriyetini kaybetmiş sayılır. Hürriyet olmayan bir yerde cuma namazı kılmak caiz değildir,” der. Bunun üzerine cami cemaati topluca kaleye hücum ederek, indirilen bayrağı yeniden kale burçlarına diker ve cuma namazı orada kılınır.

 

Büyük Savaş Başlıyor

                  Bayrak olayının ardından şehir adım adım savaşa sürüklenir. Arslan Bey başkanlığında kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, her mahallede kurularak faaliyete geçirilir ve direniş hazırlığına başlanır. 21 Ocak 1920 günü şehir harbi başlar. 22 gün 22 gece süren bir mücadeleden sonra Maraşlılar 7’den 70′e silaha sarılarak tek yürek, tek bilek halinde varını yoğunu ortaya koyar. Sonunda kendisini yok etmek isteyen düşmanı yerli işbirlikçileri ile birlikte mağlup eder ve büyük bir zafere imzasını atar. Maraşlı, bu onurlu mücadelede birçok evladını şehit verir. Maraş’ın düşman işgalinden kurtulması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın da ilk hareketini teşkil eder. Maraş, daha o tarihte “Kendini Kurtaran Şehir” ünvanı ile anılmaya başlar. Maraşlılar, çevre illerinde yardımına koşarak milli dayanışmanın en güzel örneklerini verirler.

 

İstiklâl Madalyası ve “Kahramanlık” Ünvanının Verilmesi 

Maraş’ın Kurtuluş Savaşı’nda şehir halkı ile birlikte topyekûn direniş göstermesi ve çevre illerin de yardımına koşması büyük takdir toplar. Kurtuluş Savaşı sonrasında meclisten Maraş’a bir yazı gönderilerek Milli Mücadeleye katılanların listesi istenir. Şehrin ileri gelenleri toplanır, bir durum tespiti yapar. Sonunda Ankara’ya “Maraş’ta Milli Mücadeleye katılmayan tek fert bile yoktur” cevabı verilir. Bunun üzerine 5 Nisan 1925 yılında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi İstiklal Madalyası’nın Maraş’ta fertlere değil, şehir halkına verilmesini kararlaştırır. Maraş bir adet Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilir. Maraş şehri yine Milli Mücadele’deki fedakârlığından dolayı TBMM tarafından 7 Şubat 1973 tarihinde de “Kahramanlık” payesiyle ödüllendirilir ve şehrin ismi “Kahramanmaraş” adını alır.

Kurtuluş mücadelesinin kahramanlarını saygıyla anıyor,

Aziz Şehitlerimize Alllah’tan rahmet diliyoruz.

12 Şubat Kurtuluş Bayramanız kutlu olsun...



Mustafa MENGÜR
Kögderkut Başkanı
 





  
21316 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Türkiye'de Bugün
Maraş Bugün
Hava Durumu
Saat
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam56
Toplam Ziyaret3836353